Genel sağlık sigortası ( GSS ) sağlık alanında
önemli ve avantajlı gelişmelerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamış olsa da,
sigorta primlerinin otomatik olarak kişilerin hesaplarına yansıtılması, bu
konuda gerekli bilgilere sahip olmayanların zaman içerisinde borçlarının önemli
oranlarda yükselmesine neden olmaktadır. Peki, bu borç oranını aşağıya çekmek
ya da uygun fiyatlar ile taksite böldürmek mümkün müdür? SGK GSS prim borcu
olanlar ne yapmalı? Hangi prosedürleri izlemelidir?
Bu alanda işlem yaparak borç oranlarını
aşağıya çekmek yani yapılandırmak ya da borcu taksitlendirmek mümkündür. Ancak
bunun için yapılması gereken ilk şey, bağlı olunan il ya da ilçenin sosyal
güvenlik kurumlarına ya da SYDV yani sosyal yardımlaşma ve dayanışma
vakıflarına başvurmak ve gelir testi yaptırmaktır. Gelir testinin yaptırıldığı
andan itibaren, gelir seviyesi oranında prim borcunun işleme konulması
sağlanacaktır.
Bunun dışında, daha önceden gelir testine
girmiş ancak mevcut borçlarını ödeyemeyen kişiler açısından da borcun yapılandırılması
işlemleri uygulanmakta ve gelir tespitinin yapıldığı tarih itibariyle esas
kabul edilen borç miktarlarının tahsil edilmesi sağlanmaktadır. SGK GSS prim
borcu olanlar ne yapmalı konusunda bu uygulamalardan
faydalanabilmektedirler.
Bu taksitlendirme işlemini ya il ya da ilçe
merkezlerinde bulunan sosyal güvenlik müdürlüklerine veya sosyal güvenlik
merkezine yapmak mümkündür. Bu başvuruları şahsi olarak ta, posta yoluyla da
yapabilmek mümkündür. Ancak posta ile yapılan başvuru işlemlerinde, gönderimin
PTT kargo yoluyla, APS sistemiyle, taahhütlü ya da iadeli taahhütlü olarak
yapılması, gönderi tarihinin, bireysel başvuru kapsamında sayılmasını
sağlamaktadır. Buna karşın, normal yollar ile gönderilen belgelerde, başvuru
tarihi olarak, belgelerin teslim alınarak işleme sokulduğu tarih esas
alınmaktadır. Bu da gelişmiş posta gönderimlerinin zaman kazanımı konusunda
avantaj sağlamasına yol açmaktadır.
SGK GSS prim borcu olanlar ne yapmalı alanında, bu işlemler kadar, borcun ödeme seçenekleri de oldukça etkili
olmaktadır. Örneğin 30 Kasım 2015 tarihine kadar, geçmiş döneme ait borçlarını
tek kalemde kapatan kişiler için, eski borçlara ait faiz oranlarının alınmaması
gibi avantajlar bulunmaktadır. Ancak gerek taksitlendirme, gerekse de yapılan
gelir testi sonunda mazeret bildirilmeden ödeme işlemlerinin aksatılması ya da
yapılmaması durumunda, borcu olan kişilerin var olan haklarının iptal edileceği
de üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir durumdur.
Kaynak: http://www.sgksorgulamalari.org/